Accommodation

Selam,

Bu gün ki blog post’umda okulumuzun accommodation yani yurt servislerinden ve sonra Guildford’da başka yurt ve ev imkanlarından bahsedeceğim. İlk olarak üniversitemiz her birinci sınıf öğrencisine bir yurt tahsis etmekle yükümlü yani birinci sınıfsanız yurda başvurduğunuz zaman kesinlikle size bir yurt verilecektir. Nerden başvuracağım derseniz, http://www.surrey.ac.uk/accommodation/ sayfasından “Applying for Accommodation” kısmındaki “Student Applicants” bölüme tıklayarak başvuru işlemlerinize oradan başlayabilirsiniz. Daha fazla nasıl başvuracağınızla ilgili bilgilere de aynı sayfadan yani “Applying for Accommodation” kısmından ulaşabilirsiniz. Aklınızda bulunsun bir dahaki akademik yılda sonbahar dönemi için başlayacak olan undergraduate öğrencileri için son başvuru tarihi 25 Temmuz 2017.

Şimdi geldik yurt cinslerine, yaklaşık 5000’den daha fazla odaya sahip olan üniversitemizde bütçe tiplerine göre farklı oda seçenekleri bulunuyor. Band A’den Band F’e kadar 6 farklı tip oda bulunuyor. En pahalı Band F ve en ucuz Band A olmak üzere bir sıralama bulunuyor. Bu oda tipleri oda boyutu, ortak veya özel tuvalet, oda kaç kişilik gibi şekillerde birbirinden ayrılıyor. Farklı oda cinslerinin ayrıntılarına http://www.surrey.ac.uk/accommodation/about/ bu sayfadan ulaşabilirsiniz. Başvurunuzu yaparken tercih sırası yapacaksınız fakat maalesef herkese her istediği oda tippi denk gelmeyebiliyor ve erken veya geç başvurmak bunu etkilemiyor. Şahsen benim tercih sıram baştan sona Band E, Band D, Band C, Band B, Band A ve Band F’ti ve bana Band C denk geldi. Ayrıca sadece Band C ve Band D’den arkadaşlarım olduğu için sadece bunlarla ilgili ayrıntı bilgilere sahibim. Ben kendi deneyimlerimden size bahsetmekle yükümlü olduğum için her türlü şeyi ve ayrıntılarını burada kendi bilgi dahilimde değil ise sizlerle paylaşamıyorum.

Şimdi gelelim farklı court’lara. Yani sanki kampüsümüzü sitelere ayrılmış gibi düşünelim. Kampüs içerisinde 8 farklı ve kampüs dışarısından 1 tane yurt courtu bulunuyor. Cathedral Court (benim ilk senemde kaldığım yer), Battersea Court, Surrey Court, International House, University Court, Stag Hill Court, Tywford Court ve Guildford Court kampüs içerisinde ve Manor Park kampüs dışarısında şeklinde bu courtları sıralayabiliriz. Courtların farkları nedir: bulundurdukları farklı oda tipleri. Mesela Manor Park’ta sadece Band D ve Band E odalar bulunuyor. Cathedral Court’da Band C bulunuyor. Battersea’de de Band C bulunurken mesela onların mutfakları çok daha büyük ve odalarında boy aynası bulunuyor mesela. Bu tarz değişiklikler yaşanabiliyor yani anlatmaya çalıştığım bu. Bu courtların yerlerine buradan bakabilirsiniz: http://www.surrey.ac.uk/accommodation/docs/Campus_Map.pdf . O kadar da göründüğü kadar büyük olmadığını itiraf etmem lazım. Misal olarak Nodus Building’den(NC) Duke of Kent’e (DK) yürümek en fazla 10 dakika alıyor diyebiliriz. Kampüsten şehir merkezine yürümek yaklaşık olarak 10 ile 25 dakika arası sürüyor, kampüsün hangi noktasından yola çıktığınızla alakalı olarak. Onun dışında eğer kendiniz ev tutmak isterseniz Zoopla, Rightmove, Gumtree gibi bir çok siteden ev bakabilirsiniz. Ya da biraz daha lüks bir yerde kalıyım ama başka öğrencilerle de tanışıyım derseniz https://www.scape.com/en-uk/student-accommodation/guildford sitesine de bir bakmanızı öneririm 🙂

İlk senemde yurtta yaşadığım deneyimlerimden bahsetmek istiyorum. Öncelikle dediğim gibi bana Cathedral Court’da Band C olan bir oda denk geldi. En başta tuvalet ve duşu paylaşacağım için pek bir hüzünlenmiştim. İlk katta 6, 2. ve 3. katta 7 kişi olmak üzere toplam 20 kişiydik. Ben birinci kattaydım yani benimle beraber toplam 6 kişiye 2 tuvalet ve duş çok rahat yetti. Hiç o bakımdan sıkıntı çekmedim. Her katta 1 mutfak 2 tuvalet ve duş bulunuyordu bu yüzden hiç bir katta sıkıntı yaşandığını düşünmüyorum. Onun dışında mutfağımız küçüktü ama belki de bizi bu kadar yakınlaştıran bu oldu. 20 kişiden 2-3 kişi hariç hepimiz çok yakındık ve hala da çok sık görüşüyoruz. En yakın arkadaşlarımın bazılarıyla yurdumda tanıştım. Ben ilk blogumda da söylediğim gibi en başta fazla çekingendim İngilizce konuşmaktan. Biz Türklerin 10000% doğru konuşmayalım kafası olduğu için bende bunu yaşıyordum. 20 kişiden sadece 5imiz İngiliz değildik. Benim dışımda burda doğmuş büyümüş yarı Türk biriyle tanıştım fakat en başlarda onunla hiç yakın değildik açıkçası :). Fakat gerçekten ne kadar ilk 2-3 hafta çekingen olsam bile arkadaşlarım açılmamda çok yardımcı oldular. Herşeye beni dahil ettiler, her türlü konuda bana destek oldular, yol gösterdiler, hep beraber dışarı çıktık ve zaman geçiriyorduk yurt dışında arkadaşlar edinene kadar ve sonra da herkes arkadaşlarını yurdumuza çağırıyordu bu yüzden çok fazla kişiyle tanışma şansı edindim. Onun dışında mutfakta bulaşık yıkamayan insanlardan ötürü bazen sıkıntılar çıkıyordu evet ama onun dışında beraber yemek yapmak, yemek yemek olsun, predrinkler, öylesine takılmak olsun o mutfakta beraber çok fazla vakit geçirdik. Şuan yaşadığım evdeki odam çok daha büyük olsa da o yurdun bende her zaman yeri çok farklı olcak ve hayatımda boyunca unutmayacağım anılar yaşadım ve bazende hala özlemiyor değilim. Bu yüzden en başta Band C denk geldiği için üzgünken şuan iyiki dediğim bir durum.

Son olarak ilk blogumdan sonra bir çok arkadaş benim şahsi Facebook hesabıma sorular yönelttiler. Gerçekten ilginizden ötürü çok teşekkür etmek istiyorum fakat kurallar gereği şahsi sosyal medya hesaplarımdan bu soruları yanıtlamam yasak. Bu yüzden eğer herhangi bir konuyla ilgili aklınıza bir şey takılmış ise, herhangi bir soru sormak isterseniz veya bize ulaşmak isterseniz international@surrey.ac.uk adresine email atmanız yeterli. Türk öğrencileri ile alakalı mailler bana yönlendirilecek olduğu için yine ben size yanıt veriyor olacağım çoğu zaman.

Kendinize iyi bakın 🙂