Merhaba arkadaslar,
Sizlere bugun Guildford’tan bahsetmek istiyorum. Turkiye’de muhtemelen hic kimsenin duymadigi bu sirin ilce beklemediginiz kadar guzel bir yer. Dogayla icice olmasi ve bir sehirde bulunmasi gereken herseyi icinde barindirabilmesi onu guzel yapan unsurlar.
Turkiye’deki gibi bir ogrenci sehri potansiyeline sahip, populasyondaki ogrenci nufusu azimsanmayacak kadar az ki , konaklama imkanlari, yeni yurtlar hizli bir artis egiliminde. Konaklamaya ek olarak, kafe ve restoranlarin cesitliligi, hem yerel hem de global yemek kulturunu barindirmasi acisindan bir ogrencinin aradigi herseyi icinde barindirmakta. Fazlasiyla dinamik ve bir o kadarda sakin bir yasam alternatifi sunabilmesi de Guildford’u diger sehirlerden ayricalikli kilmakta.
Guildford’u guzel yapan etmenlerden birisi konumu ve Londra’ya yakinligi. Buna daha once deginmistik. Guildford’u ayricalikli yapan sey ise dogayla ic ice kesfedilmeyi bekleyen guzellikleri. Bunlara Pewley Down ve The Mount’u ilk siraya yazabilirim.
Pewley Down, Guildford kalesinin ardinda, gorece yuksek bir tepe ve inanilmaz guzel bir manzaraya sahip ve cok guzel bir yuruyus patikasi var. Eger yuruyus yapmayi seven biriysenin emin olun Guildford sizin icin sayisiz imkanlar sunabilmekte. Benim sevdigim bir rota Pewley Down ile St Martha kilisesi arasi olan patika bunlardan sadece biri.
The Mount ise daha yakin ancak daha dik bir yuruyus yoluna sahip, tepeye ciktiginizda tum Guildford’i gorebilirsiniz.
Asagida linkini bulabileceginiz blog daha detayli olarak bu konuya deginmis ve tekrara dusmeden sizlere o linki paylasmayi daha dogru buluyorum.
Ey guzel Guildford, bu baslik aslinda benim bu aralar sayisiz dinledigim Ey Guzel Kirim turkusunden esinlenme. Vatanindan surgun edilen Kirim Tatarlarinin yeniden vatanlarina donusunu cok anlamli sozlerle anlatmakta. Sizlerle asagida birkac dizeyi paylasmak istiyorum.
Pandemi dolayisiyla memleketimize gidemedigimiz bu gunlerde memleket hasreti gozumuzde o kadar buyudu ki asagidaki turkuyu duyunca duygulanmamak elde degil. Vatanindan surgun edilen insanlarin yeniden vatanlarina donmek icin verdikleri mucadele ve bu surede yasadiklarini daha iyi anlatan bir eser olamazdi.
Memleketten uzakta yasanmis yillari yasanmis kabul etmeyen, memleket ozlemiyle gecen yillari yas saymayan insanlarimiz.
Aluştadan esken yeller yüzüme vurdu
Balalıktan osken evge köz yaşım düştü Men bu yerde yaşalmadım yaşlığıma toyalmadım
Vatanıma hasret kaldım ey güzel Kırım Bahçaların meyvaları bal ile şerbet
Sularını içe içe toyalmadım men Men bu yerde yaşalmadım yaşlığıma toyalmadım
Vatanıma hasret kaldım ey güzel Kırım Men bu yerde yaşalmadım yaşlığıma toyalmadım
Vatanıma hasret kaldım ey güzel Kırım Bala çağa vatanım dep köz yaşın döker
Kartlarımız eliç yayıp dualar eder Men bu yerde yaşalmadım yaşlığıma toyalmadım
Vatanıma hasret oldım ey güzel Kırım
Saglicakla kalin…